Çift Aşamalı Cilt Temizliğine Dair Her Şey

Cildimiz her gün hava kirlilliği ve çeşitli kimyasal içeriklere maruz kalıyor. Gün içerisinde yaptığımız cilt bakımına bu noktada biraz fazla iş düşüyor gibi, öyleki tüm bu kirliliklerin ciltten uzaklaştırılması ve ardından gelecek bakım adımlarına cildin hazırlanması gerekiyor. Bu noktada çift aşamalı cilt temizliği umut vadediyor gibi.

Cildi iki aşamada temizlemek anlamına gelen bu terim, ilk olarak yağ bazlı bir temizleyici ile makyaj, güneş koruyucu (SPF), çeşitli kir ve kalıntılar gibi yağda çözünen içeriklerin bir mıknatıs gibi cilt yüzeyinden çekilmesi ile başlıyor ve sonrasında su bazlı bir temizleyici kullanılarak ter ve kirin uzaklaştırılıp cildin derinlemesine arındırılması ile son buluyor. Peki her cilt tipi ile uyumlu bir rutin midir ve her gün uygulanabilir mi? Gelin bu soruların cevaplarını birlikte bulalım.

Çift aşamalı cilt temizliği, cildin kendini yenileme ve onarma sürecinin daha yoğun gerçekleştiği gece bakımında, derinlemesine bir temizlik sağlamak amacıyla özellikle tercih ediliyor. Ilk aşamada yağda çözünen kirlilikler ciltten uzaklaştırılırken ikinci aşamada kullanılan su bazlı, cildin parlaklığını koruyan ve su tutma kapasitesini artıran bir temizleyici ile cilt arındırılıyor. 

Fazla ürün kullanımı ile cildi yormamak adına, ikinci adımda bitkisel içerikli, cilt ile uyumlu pH değerine sahip, cildi nazikçe kurutmadan temizleyen su bazlı bir temizleyicinin kullanımı oldukça önemli hale geliyor. Yağ bazlı temizleyicilerde E vitamini ve bitkisel yağ içeriği zengin ürünler tercih sebebi olabilirken su bazlı temizleyicilerde cilt problemine yönelik ürünlerin seçilmesi daha uyumlu bir cilt bakımı deneyimi için öneriliyor.

İyi bir cilt temizliği ile sivilce, siyah nokta, gözenek görünümü ve erken yaşlılık belirtileri dahi azaltılabilirken, devamında uygulanacak bakım adımlarına da cilt daha hazır hale getirilebiliyor. Derinlemesine bir temizlik sağlamanın yanı sıra özellikle bazı cilt problemlerine çözüm niteliğinde olan ve daha sağlıklı bir cilt sunan çift fazlı temizliğin hemen hemen her cilt tipi ile uyum gösterebiliyor oluşu da parlayan bir özellik olarak karşımıza çıkıyor. 

Özellikle büyük şehirlerde karşılaştığımız kirli hava koşulları, erken yaşlanma, tıkalı gözenekler ve ciltte hassasiyet oluşması gibi birçok problemi beraberinde getiriyor. Cilt yüzeyinde biriken yağ ve su bazlı kirlilikler bu iki adımlı cilt temizliği ile ciltten uzaklaştırılıyor ve böylece gözeneklerde kir ve yağ birikmesinin önüne geçilerek siyah nokta ve sivilce gibi cilt problemlerinin oluşma sıklığı da azaltılabiliyor. Derinlemesine arınmış cilt, sonraki adımlarda uygulanacak serum ve nemlendirici gibi ürünlerdeki aktif içerikleri daha iyi emiyor ve daha etkili bir cilt bakımına olanak tanıyor. 

Çift fazlı cilt temizliğinin sizin için uygun olup olmadığına karar vermek için cilt tipiniz, yaşam tarzınız, yaşadığınız çevredeki hava kirliliği, güneş koruyucu ve makyaj uygulama sıklığınız gibi birçok faktörü göz önünde bulundurmanız gerekiyor. 

Her gün makyaj yapan, büyük şehirde yaşadığı için kirli hava koşullarına maruz kalan, sivilce eğilimli, veya yağlı bir cilde sahipseniz çift aşamalı cilt temizliği belki de aradığınız şey olabilir ve günlük bakım rutininizde yerini alabilir. Aklınıza gelen ilk sorulardan biri, zaten yağlanma problemi olan cildinizde bu bakım rutininin daha fazla yağlanmaya sebebiyet vereceği olabilir. Bu noktada, yağ bazlı bir temizleyici sonrası cildi derinlemesine arındırmak için su bazlı bir temizleyici kullanılıyor oluşu cildinizin daha fazla yağlanması ihtimalini eleyecek ve  içinizi rahatlatacaktır. 

Kuru veya hassas cilde sahip kişilerde ise cildin ihtiyacını dinleyerek uygun rutinin uygulanması, fazla ürün kullanımının cilde ağır geldiği noktada çift aşamalı temizlik yerine daha sakin, cildi yormayan, tek aşamalı cilt temizliğinin tercih edilmesi daha uygun olabilir. Bu cilt tipine sahip kişiler her gün kullanımdan ziyade daha az sıklıkta, cildin ihtiyacına ve cilde gösterdiği uyuma göre, bazı durumlarda sadece ağır makyajlardan sonra çift aşamalı cilt temizliğini tercih edilebilir.

Karma ciltler ise bu noktada her gün olmasa da kuru ciltlilere göre daha sık aralıklarala yine ciltlerinin ihtiyacına ve yaşam tarzlarına göre çift aşamalı cilt temizliğini gece bakım rutinlerine dahil edebilirler.

Çift aşamalı cilt temizliği, cildinizin ihtiyacına ve yaşam tarzınıza göre bakım rutininize dahil edebileceğiniz bir yöntem olabilir. Bu doğrultuda belki de en önemli nokta cildin bu rutine verdiği tepkiyi ölçümlemek ve bu doğrultuda ilerlemek olabilir. Hassasiyet veya cildin kuruması gibi durumlar gözlendiğinde daha basit ve tek adımlı rutinlere geri dönmek en doğru karar olabilir. Çift fazlı cilt temizliğinin cildinizle uyumlu olduğunu ve iyi sonuçlar aldığınızı gözlemlediğiniz noktada cildinizi yormayan, temiz içerikli nazik ürünlerle bu rutini devam ettirmek daha sağlıklı bir cilt için anahtar görevi görebilir.

Cildi arındırmada iki adım yetmiyor ve seviyeyi bir üst noktaya taşıyoruz: üçüncü aşama. Derinlemesine temizlenmiş cildinizi arındırmak ve ölü hücrelerden temizlemek için peeling veya maske gibi ürünlerin kullanımı ile sağlıkla ışıldayan bir cilt elde etmek kaçınılmaz hale geliyor. 

Ayrıca önemli bir ipucu olarak, saç çizgisi, boyun ve kulak etrafında da herhangi bir kalıntı kalmadığından emin olmanın bütüncül cilt bakımı için oldukça önemli olduğu vurgulanıyor.

“Söz konusu içerik yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye niteliğinde değildir. Lütfen uzman görüşüne başvurunuz”.