Bilgilendirme!
Bahar Fırsatları Başladı! 🌸 Tüm Ürünlerde %15’e Varan İndirim Avantajından Hemen Faydalan! 💚
Tüm Siparişlerde Kargo Ücretsizdir!
Propia Sivilce Ve Siyah Nokta Karşıtı Bakım Seti Alımlarına Peluş Çanta Hediye!

Salisilik Asit Hakkında Her Şey

Sivilce problemi yaşayanların oldukça fazla duyduğu, bakım rutinlerinde belki de en önemli yeri alan bileşen: salisilik asit. Her ne kadar isminde asit kelimesi geçse de ve kulağa dikkat edilmesi gereken bir içerik olarak gelse de aslında kullanması oldukça güvenli ve etkisi oldukça nazik. Yüz yıkama jellerinden nemlendiricilere, haftalık rutinimizin vazgeçilmezleri peelinglerden kurtarıcımız maskelere kadar oldukça geniş yelpazede ürün içerisinde yer alabilen salisilik asit hakkında halen bilmediğimiz birçok şey var. Aklınızdaki sorulara gelin birlikte cevap arayalım.

SALİSİLİK ASİT NEDİR?

Genel anlamda baktığımızda cilt problemlerinin giderilmesine yönelik karşımıza iki asit türü çıkıyor: alfa hidroksi asitler (AHA) ve beta hidroksi asitler (BHA). Oldukça benzer görünen bu iki asit ailesi arasındaki temel fark çözünürlükleri olarak karşımıza çıkıyor. AHA grubu asitler suda çözünürken, BHA grubunda yer alanlar yağda çözünür özellik taşıyor. Bir çeşit BHA olan salisilik asit, çoğunlukla wintergreeen veya beyaz söğüt bitkisinin yapraklarından doğal olarak elde edilse de, günümüzde laboratuvar şartlarında sentetik olarak da üretilebiliyor.

NASIL ETKİ GÖSTERİR?

Tüm hidroksi asitler eksfoliant olarak biliniyor. Bu terim, ilgili aktif maddenin cilt yüzeyinde bulunan ölü hücrelerdeki keratini parçalaması ve hücreler arasındaki bağlantıları kopararak, ölü hücrelerin cilt yüzeyinden uzaklaştırılması anlamına geliyor. Bu sayede hidroksi asitler cildin ölü hücrelerden arındırılmasına yardımcı oluyor, daha pürüzsüz ve yumuşak bir cilt sağlıyor. Ayrıca, ölü hücreleri uzaklaştırarak cilt yüzeyinin yenilenmesini sağladığı için cildin daha parlak, daha canlı, ışıltılı ve pürüzsüz olmasını sağlıyor. Eksfoliasyon özelliğine sahip olmasının bir diğer artı yanı ise bu sayede düzensiz pigmentasyon ve sivilce sonrası koyu lekelerin dengelenmesine de yardımcı olması olarak karşımıza çıkıyor.

Salisilik asit eksfoliant özelliğinin yanı sıra yağda çözünür bir yapıya sahip olması nedeniyle cildin katmanlarına AHA’lardan daha derine olacak şekilde nüfuz ederek gözeneklerdeki fazla yağı, kalıntıları, kiri ve döküntüleri uzaklaştırıyor. Daha az yağlanan cilt ve temizlenen gözenekler sayesinde sivilce, siyah nokta ve genişlemiş gözenek görünümü azalmaya başlıyor.

Salisilik asitin sivilceler üzerine etkisine daha detaylı bakacak olursak: tıkalı gözeneklere nüfuz ederek bu gözenekleri açması ve cildi arındırması siyah nokta oluşumunu azaltıyor. Sahip olduğu anti-inflamatuvar ve antibakteriyel özelliği sayesinde enflamasyonu da azaltarak sivilcenin ilerleyen süreçlerinden biri olan papüller üzerine etki gösteriyor.

Salisilik asit genel anlamda cildin yağlanması ve yağlanma sonrası ortaya çıkabilecek problemler üzerine etkileri ile biliniyor. Genel faydalarını ise şu şekilde özetlemek mümkün:

-Derinlemesine arındırıcı özelliği ile gözenekleri küçülten&sıkılaştıran etki gösterir.

-Fazla sebumu dengeler.

-Tıkalı gözenekleri açarak siyah nokta ve sivilceleri görünümünü azaltır.

-Cilt yüzeyinden ölü hücreleri uzaklaştırır, canlı, parlak, yumuşak, pürüzsüz bir cilt sunar.

-Kolajen üretimini destekleyerek cildin esnek ve yumuşak kalmasına yardımcı olur.

-Kızarıklık görünümünü azaltır, dengeli cilt görünümü sağlar.

-İnce çizgi ve kırışıklık görünümünü azaltmaya yardımcı olur.


TÜM CİLT TİPLERİ TARAFINDAN KULLANILABİLİR Mİ?

FDA’e göre salisilik asit, cilt bakım ürünlerinde en çok tercih edilen BHA’dır. Diğer hidroksi asitlere göre daha dengeli ve yumuşak etkilere sahip olduğu biliniyor. Birçok cilt bakım ürününde bulunan salisilik asitin güvenli kullanım için önerilen aralık %0.5-2 skalasında değerler olarak karşımıza çıksa da farklı oranlara sahip ürünler de mevcut.

Genel anlamda karma, yağlı ve akne eğilimli ciltlerin sık yaşadığı fazla sebum kaynaklı cilt problemleri için etkili çözümler sunarken, cildin diğer ihtiyaçlarına ve kullanılan ürünün salisilik asit oranına göre farklı cilt tipleri tarafından da tercih edilebiliyor. Fazla sebumu dengelemesi, antibakteriyel özelliği ile iltahaplı sivilcelerin görünümünü azaltması, siyah nokta ve gözenek görünümünü üzerine etkisi ile bu problemleri devamlı veya dönemsel olarak yaşayan kişiler tarafından da severek kullanılabiliyor. Tüm cilt tiplerinin kullanımına uygun gibi görünen bu içerik önemli derecede hassasiyet, kızarıklık, kılcal damar görünümüne sahip ciltler için önerilmeyebiliyor. Bu durumda yine en doğru karar ürünün cildiniz üzerindeki etkisini izlemek ve bıraktığı hisse göre kullanıp kullanmamaya devam etmek yönünde olabilir.

Her gün kullanılabilir mi sorusunun cevabı ise birçok faktöre göre değişiyor. Öyle ki tercih edilen ürüne, cilt tipine, hedeflenen cilt görünümüne, formülasyondaki salisilik asit oranına göre bakım rutinindeki kullanım sıklığı değişebilir. 


DİĞER ÜRÜNLERLE BİRLİKTE KULLANILABİLİR Mİ?

Bakım rutininizde salisilik asit içeren ürünler kullanıyorsunuz ve buna başka ürünler de eşlik etsin istiyorsunuz, peki böyle bir kullanım mümkün mü?

Salisilik asitin, glikolik ve laktik asit gibi içeriklerle birlikte kullanıldığında cilt tonu eşitleyici özellik gösterebildiği düşünülüyor. Bu şekilde AHA-BHA kompleksini birlikte içeren ürünlerin kullanımı belki de cildinizin ihtiyaç duyduğu şey olabilir.

Hassas veya kuru bir cilde sahipsiniz fakat bakım rutininizde salisilik asite ihtiyacınız var, bu gibi durumlarda salisilik asidi niasinamid veya poliglutamik asit içeren formüllerle birlikte kullanmak cildinize ihtiyacı olan nemi de verebilir.

Fakat, söz konusu retinol ve salisilik asit olduğunda, kimileri bu iki etken maddeyi aynı bakım rutininde kullanmamayı öneriyor. Öyle ki, cildi iritasyondan korumak adına ilgili ürünlerin farklı günlerde tercih edilmesi en doğru karar gibi görünüyor.

LAKTİK ASİT VE GLİKOLİK ASİTTEN FARKI NEDİR?

En çok bilinen hidroksi asitleri sorduğumuzda muhtemelen herkes aynı cevabı verir: salisilik asit, laktik asit ve glikolik asit. Genel olarak baktığımızda tümü eksfoliant görevine sahip olarak cildi ölü hücrelerden arındırıyor, pürüzsüzleştiriyor ve canlılık veriyor. Fakat bu üç büyük isim arasından laktik ve glikolik asit AHA kategorisinde yer alırken salisilik asit diğerlerinden farklanarak BHA kategorisine dahil oluyor. Bu noktada önemli bir farklanma olarak, AHA tipi asitler suda çözünürken, BHA tipi asit olan salisilik asit yağda çözünerek cilt yüzeyine derinlemesine nüfuz etmesi, tıkalı gözenekleri açması ve arındırıcı özellik sunması ile diğerlerinden farklanıyor.

CİLDİN İHTİYACINA GÖRE DOĞRU ÜRÜN SEÇİMİ

Cildinizde fazla yağlanma kaynaklı sivilce, siyah nokta veya gözenek genişlemesi problemleri mi yaşıyorsunuz? Bu durumda ihtiyacınız olan şey fazla yağı dengeleyip cildinizi derinlemesine arındıran, bu sırada cildinizi kurutmayan içerikler olabilir. Tüm cilt tiplerinin kullanımına uygun Propia ürünleri, yumuşak formülasyonları ile cildi nazikçe, kurutmadan temizlerken sivilce ve siyah nokta görünümlerini azaltıyor. Tıkalı gözenekleri açarak tüm kirlilikleri uzaklaştırması sayesinde gözeneklerin küçülmesine de destek oluyor. Cildinizin ihtiyacına göre düzenli veya dönemsel olarak kullanılabilen Propia ürünleri ile siz de daha canlı, parlak ve pürüzsüz bir cilde kavuşabilirsiniz.

“Söz konusu içerik yalnızca genel bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye niteliğinde değildir. Lütfen uzman görüşüne başvurunuz”.

$(window).on('load', () => { gtmUserProperties() });